Küçük Prens

Küçük Prens

7'den 70'e herkesin okuması gereken kitapların arasında yer alan ''Küçük Prens'', Fransız yazar ve pilot Antonie de Saint-Exupéry tarından yazılmıştır. Fransız yazar, bu hikayeyi 1943'te yayımlamıştır.
Kitabın içinde yazarın kendi sulu boya resimleri yer almaktadır. Kitap o kadar çok sevilmiş ki, Fransa'da 50 franklık banknotların üzerine basılmıştır. Küçük Prens kitabı dünya üzerinde 250'den fazla dile çevrilmiştir.
Bu yazımda sizlerle şunları paylaşacağım:
  • Kitabın konusunu 
  • Antonie de Saint-Exupery'nin hayatı
  • Kitaptaki karakterler
  • Kitaptan alıntıları
  • Kitabın özetini
  • Kitabın filmini
  • Kaynakça


Kitabın Konusu

Yazarın uçağı bozulur ve Sahra Çölüne iniş yapmak zorunda kalır. Çölde Küçük Prens ile karşılaşır. Küçük Prens yazardan bir koyun resmi çizmesini ister fakat yazarın çizdiği koyunlardan hiç birini beğenmez. Yazar motorunu tamir etme çabası içine düşer. Yazar dayanamaz ve bir sandık çizer, koyunun bu sandığın içinde olduğunu söyler. Küçük Prens sandığı ve bedeni görünmeyen koyunu beğenir. Ardından Küçük Prens yazara yaşadığı yeri, yaşadığı maceraları anlatmaya başlar. Küçük Prens geldiği yere geri dönebilecek mi sizce? 


Antonie de Saint-Exupery'nin Hayatı

Kitabın yazarı olan Antonie de Saint-Exupery 29 Haziran 1900'de Fransa'nın Lyon şehrinde doğdu. Dört kardeşi vardı. Dört yaşında babasını kaybetti. Babasını kaybetmesinin ardında ailesi yoksullaşmaya başladı.
Exupery okulda başarılı değildi, sürekli ceza alıyordu. Uçaklarla tanışması, On iki yaşına denk gelmektedir. Uçaklarla tanıştı andan itibaren uçakların uçma yeteneneğine hayran kalmıştır. Bu yüzden evlerinin yakınındaki hava alanına gizlice gider uçakları seyrederdi. On iki yaşındayken bir pilot onu uçağına aldı ve uçurdu. Bu uçuş deneyimi, Exupery'nin içindeki uçma ve pilot olma isteğini körükledi. Bu sıralarda kardeşi François öldü. Bu ölüm bütün aileyi sarstı. Liseyi bitirdikten sonra pilot olmayı istediği halde annesini kırmayarak denizcilik okuluna kaydoldu.On dokuz yaşındayken mimarlık fakültesine girdi. Yirmi bir yaşında orduya çağrıldığı için eğitimini yarım bıraktı. Askerlik görevini Fransız Hava Kuvvetlerinde yapmıştır. Annesinin isteği üzerine Paris'te  kamyon satıcısı olarak çalışmaya başladı fakat ticaret hayatında başarılı olamamıştır. 1926'da tekrar uçmaya ve yazı yazmaya başladı. İlk kitabı Güney Postası'nı yazdı. Otuz beş yaşında uçağı arıza yaptı ve Tunus'ta çöle iniş yaptı. Çölde dört günlüğüne kayboldu ve bir bedvi tarafından bulundu. Yazarın ''Küçük Prens'' kitabını bu çölde yaşadığı maceralardan esinlenerek, 2. Dünya Savaşı'nın yaptığı yıkımda bir umut mesajı vermek için yazdığı düşünülmektedir. 31 Temmuz 1944'de keşif uçuşu yaparken uçağı vuruldu ve Marsilya açıklarında denize düştü. Uçağının enkazı 2000 yılında balıkçılar tarafından bulundu.
Yazarın diğer kitapları: L'aviateur(1931), Vol de nuit(1931), Terre des Hommes(1939), Pilote de Guerre(1942), Le petit Prince(1943), Citadelle(1942), Courrier sud(1929), Lettre a un Otage(1943), Carnets(1956)


Kitaptaki Karakterler

  1. Yazar(Pilot): En son fil yutan boğa yılanını çizdikten sonra resim çizmeyen, resim çizmesine izin verilmeyen, uçağının motoru bozulduğu için Sahra Çölüne iniş yapmak zorunda kalan kişi.
  2. Küçük Prens: B612 Asteroidinde yaşayan ve gezegeninde çok sevdiği çiçeği olan, hikayenin en önemli kahramanıdır.
  3. Kral: 325 numaralı asteroidde yaşamaktadır. Kendi gezegeninde her şeye hükmettiğini düşünen biridir. Küçük Prens'e verdiği öğütler dikkat çekicidir.
  4. Kendini Beğenmiş Adam: 326 numaralı asteroide yaşamaktadır. Küçük Prens'in gezisinde ikinci sıradadır.  Kendine hayran aramaktadır fakat gezegende tek başına yaşamaktadır. 
  5. Sarhoş: 327 numaralı asteroidde yaşamaktadır. Sürekli olarak unutmak için içen bir kahramandır. İçki içtiğini unutmak için içmesi ise ayrı bir ikilemdir.
  6. İş Adamı: 328 numaralı asteroidde yaşamaktadır. Sürekli hesap yapmaktadır. Yaptığı işi diğer her şeyden daha çok önemsemektedir.
  7. Lambacı: 329 numaralı asteroidde yaşamaktadır. Görevi gece - gündüz feneri açıp kapamaktır. Gezegen küçük olduğu için her dakika başı feneri açıp/kapatıp bekliyor. Görevine o kadar sadık ki işini hiç aksatmayan bir kahramandır.
  8. Coğrafyacı: 330 numaralı asteroidde yaşamaktadır. Sürekli masa başında oturup kaşiflerin getirdiği bilgileri not eder. Ama yıllardır bir tane bile kaşif gelmediği için etrafından bi haberdir. 
  9. Tilki: Küçük Prens'in onu evcilleştirmesini istemektedir.
  10. Demiryolu Makasçısı: Yolcuları biner biner ayıran, onları taşıyan trenleri sağa sola yönlendiren kişidir.
  11. Satıcı: Sattığı susuzluk haplarının insanlara zaman kazandırdığını idda eden kişidir.


Kitaptan Alıntılar


  • ''Biraz aklı başında görünen bir büyüğe rastladığımda, yanımdan hiç ayırmadığım 1 numaralı resmi gösterip deneyimi yapıveriyordum. Göründüğü kadar akıllı bir insan mıydı, bakalım. Ama aldığım yanıt hep aynı oluyordu. ''Şapka''
  • ''Bu asteroid yalnızca bir kere, o da 1909'da, bir Türk gökbilimcinin teleskobuna yakalanmıştı. Bunun üzerine, gökbilimci buluşunu heyecanla bir uluslararası gökbilim kongresinde sunmuş; ama, giysileri yüzünden kimse ona inanmamıştı.''
  • ''Ama , asteroid B612'nin şansına ; dediği dedik bir Türk lider, karşı çıkanları ölüm cezasıyla tehdit ederek, halkının Avrupalılar gibi giyinmesini şart koştu. 1920'de, aynı gök bilimci, aynı bildiriyi, bu kez çok şık giysiler içinde sundu. E, tabii, o zaman cümle alem gök bilimcinin görüşlerini kabul etti.''
  • ''Büyükler rakamlara  bayılır.''
  • ''Ama yargılanacak kimse yok ki burada!'' dedi Küçük Prens. -''O halde, kendi kendini yargılarsın sen de,'' diye yanıt verdi kral. '' En zoru budur. Kişinin kendi kendini yargılaması, başkalarını yargılamasından çok daha güçtür. Kendi kendini yargılamayı beceriyorsan, hakikaten bilge bir kişisin demektir.''
  • ''Ne tuhaf bir gezegen bu!'' diye düşündü bunun üzerine Küçük Prens. ''Kupkuru, sipsivri ve çok tuzlu. İnsanlarda da hayal gücü yok.''
  • ''Bütün tavuklar birbirine benzer, bütün insanlar da birbirine benzer.''
  • ''Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık.''
  • ''En iyi, yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.''
*Kırmızıya Boyalı Yerlerin Açıklamaları:

  1. İnsanların tekdüzeliğinden, herkesin aynı düşünmeye başladığını, farklı düşünen insanlar aradığını belirtiyor.
  2. İnsanların ön yargılarının, mantıklı düşünmelerinin önüne geçtiğinden bahsediyor.
  3. Bazı insanlar diğer insanları dış görünüşlerine göre değerlendiriyorlar.
  4. Büyüklerin nicel değerlere, nitel değerlerden daha çok verdiğinden bahsediyor.
  5. İnsanın kendini yargılarken, başka birini yargılarken olduğundan daha az adil davranır. İnsanın her durumda adil olması çok zordur. Eğer her durumda adil olabilirsen, işte o zaman bilge bir kişi olursun.
  6. Dünyanın dışarıdan çok sade bir yer olduğundan bahsediyor.
  7. Daha önce de bahsettiği gibi insanların tavuklar gibi aynı olduğunu vurguluyor.
  8. Kitabın 2. Dünya Savaşı zamanlarında yazıldığını düşünürsek, insanların ayrım yapmadan herkesi öldürdüğü, her şeyi yok ettiğinden bahsediyor. Böylece de kimsenin dostu kalmamış oluyor.
  9. Kitabın 2. Dünya Savaşı zamanında yazıldığını tekrardan düşünürsek, insanların savaşta gözleriyle hareket edip, sonu kötü olan bir olaya yol açtığını vurgulamaktadır.

Kitabın Özeti
Yazar insan eli değmemiş ormanları anlatan Yaşanmış Öyküler kitabında gördüğü avını yutan boa yılanını görünce o da fil yutan boa yılanı çizmeye karar verir. Çizdiği resmi büyüklere gösterdiğinde aldığı yanıt hep aynıdır: ''Şapka''. Büyüdüğünde bile insanlara bu resmi göstermeye devam eder. Yazarın bir gün uçuşa çıkar fakat uçağın motoru bozulur ve sahra çölüne iniş yapmak zorunda kalır. Çölde yapayalnızdır fakat ertesi gün küçük prensle karşılaşır. Küçük prens pilota ''Bana bir koyun çizer misin ?'' der. Pilot bu soruyu söyle cevaplar: ''İyi resim yapmayı beceremem.'' Bu yeteneğini büyükler yüzünden geliştiremediğini söyler. Küçük Prens ''Önemli değil.'' der ve pilottan tekrar koyun çizmesini ister. Pilot küçükken çizdiği boa yılanı resmini tekrar çizer ve Küçük Prens'e gösterir. Küçük Prens bu resmin fil yutmuş bir boğa yılanı olduğunu, onun bir koyun isrediğini söyler. Pilot çizdiği resmi Küçük Prens'in anlamasına şaşmıştır. Küçük Prens'e bir koyun çizmeye karar verir. Bir sandık çizer ve koyunun bu sandığın içinde olduğunu söyler. Küçük Prens bu resmi çok sevmiştir. Bundan sonra aralarındaki iletişim artar. Birbirlerine kendilerini anlatırlar. Küçük Prens pilota geldiği yeri anlatmaya başlar. Küçük Prens pilota gezegeninin küçük olduğunu, gezegeninde üç yanardağının ve bir çiçeğinin olduğunu söyler. Yaptığı gezileri anlatmaya başlar. Gittiği gezegenlerdeki insanarın mesleklerini, ilgi alanlarını, huylarını anlatır. İlk gittiğinde herşeyi yönettiğini sanan bir kral, ikinci gezegende kendini beğenmiş bir adam, üçüncü gezegende unutmak için içen bir adamla, dördüncü gezegende sayılarla uğraşan bir adam, beşinci gezegende görevine sadık bir lambacı, altıncı gezegende bir coğrafyacı gördüğünü anlatır. Küçük Prens pilota, koyunun çiçeğini yiyeceğinden korktuğunu söyler. Pilot da koyuna bir ağızlık çizer. Biraz daha birlikte vakit geçirdikten sonra ayrılık vakti gelir. Küçük Prens bundan bir yıl önce Dünya'yı gezmek için geldiği zamanda şimdiki bulundukları yerde olduklarını söyler. Diğer gezegenlerde olan şeylerin hepsinin dünyada olduğunu vurgular. Bu sırada bir yılan Küçük Prens'i ısırır ve bedeni çimlerin üzerine yıkılır. Küçük Prens'in ruhu Dünya'dan ayrılır. Pilot yaşadığı bu anıyı kimseye anlatmak istemez. Bu anının üstünden 6 yıl geçtikten sonra anısını yazmaya karar verir ve sonuçta bu öykü çıkar.


Kitabın Filmi



  • Küçük Prens kitabının filminin değerlendirmesini burada bulabilirsiniz.
  • Küçük Prens filmini buradan izleyebilirsiniz.

Filmin fragmanı:






Kaynakça

http://www.imdb.com/title/tt0071762/
http://www.antoinedesaintexupery.com/
http://www.lepetitprince.com/
http://www.kucukprens.org/multimedya/fotograf.php
http://query.nytimes.com/gst/fullpage.html?res=9F07E3DE1E3FF930A35757C0A9639C8B63&pagewanted=all
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/502/6013.pdf





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder